Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “NATO standartlarında üretilen ve operasyonlarda denenmiş olan silah sistemlerimizin alandaki aktifliği, tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli, ulusal savunma sanayii eserlerimize olan talep her geçen gün artmıştır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, “İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı”nda konuşan Akar, işçilerin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.
TUSAŞ’ta, tam bağımsız Türkiye ideali yolunda ortaya koyulan bu ulusal gurur tablosuna şahit olmanın memnunluğunu yaşadıklarını lisana getiren Akar, “Savunma ve havacılık alanında ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak, bugün tanıtımı yapılan Ulusal Muharip Uçağımızın (MMU), Hürjet’in, Atak 2 ve Anka 3’ün ülkemize, asil milletimize, kahraman ordumuza güzel uğurlu olmasını diliyorum. Kararlı tavrı, liderliği, takviye ve teşvikleri ile yerli ve ulusal savunma endüstrimizin, bugünkü gıpta edilen düzeye ulaşmasını sağlayan zatı devletlerine bir defa daha şükranlarımızı arz ediyoruz.” diye konuştu.
Yapay zeka ve siber uygulamaların, günümüzün ve geleceğin dünyasını büyük bir süratle şekillendirdiğini belirten Akar, şunları söyledi:
“Devletimiz de dünyadaki bu değişimi gerçek okumuş, stratejik maksatlar belirlemiş, bu kapsamda proaktif davranarak başta savunma sanayi olmak üzere, çabucak her alanda büyük AR-GE yatırımları gerçekleştirmiş ve kıymetli muvaffakiyetler elde etmiştir. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt dışından tedarik ederken, artık piyade tüfeklerimizi ve tüm hafif silahlarımızı, ÇNRA’larımızı, fırtına obüslerimizi, İHA/SİHA/TİHA’larımızı, atak helikopterlerimizi, savaş gemilerimiz ile ulusal deniz topumuzu, akıllı hassas mühimmat ve füzelerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç düzeyine gelmiş bulunuyoruz. Yakın vakitte TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize, Altay tankımızı Kara Kuvvetlerimize teslim ettik, müşahede uydumuz İMECE’yi de Hava Kuvvetlerimizin komuta denetiminde uzaya gönderdik ve daha birçok projeyi hayata geçirdik, geçiriyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nda, ulusal denizaltımızı denizlerimizde ve başta Ulusal Muharip Uçağımız olmak üzere birçok yerli ve ulusal hava aracımızı semalarımızda göreceğiz.”
NATO standartlarındaki sistemler
Milli Savunma Bakanı Akar, hudut güvenliğinin sağlanmasından yurt içi ve hudut ötesindeki harekatlara, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta hak ve menfaatlerin korunmasından başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere birçok coğrafyada Mehmetçiğin üstlendiği misyonları muvaffakiyetle yerine getirmesine yerli ve ulusal imkanlarla üretilen silah sistemlerinin katkısının büyük olduğunu anlattı.
Bakan Akar, “NATO standartlarında üretilen ve operasyonlarda denenmiş olan silah sistemlerimizin alandaki aktifliği, tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli, ulusal savunma sanayi eserlerimize olan talep, her geçen gün artmış, Ulusal Teknoloji Atılımları doğrultusunda ‘Made in Türkiye’ markası, memleketler arası pazarda hak ettiği pozisyona yükselmiş ve ülkemiz artık kritik teknolojilerin pazarı değil, üretim üssü haline gelmiştir.” diye konuştu.
Savunma teknolojilerinin bir üst basamağını tabir eden beşinci kuşak muharip uçaklar başta olmak üzere bugün tanıtımı yapılan sistemlerin yerli ve ulusal imkanlarla üretilmesinin kıymetine işaret eden Akar, “Türkiye için bir platform yahut silah sistemi geliştirmenin çok daha ötesinde manalar taşıyan bu projeler, bir zihniyet ihtilalidir, sahip olduğumuz insan kaynağını, teknoloji birikimini, proje idare sistematiğini ve ekonomik gücümüzü göstermesi bakımından da son derece kıymetlidir.” dedi.
Hulusi Akar, son 20 yılda başta savunma sanayi olmak üzere çabucak her alanda elde edilen muvaffakiyetlerin, millete ve bilhassa gençlere, ulu tarihe yakışır bir öz itimadı tekrar kazandırdığını söyledi.
Milli Teknoloji Hamlesi
Ziyaret ettiği TEKNOFEST’te de gençlerin başarılarıyla gurur duyduklarını lisana getiren Ulusal Savunma Bakanı Akar, “İnanıyoruz ki geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, sahip oldukları öz itimatla ülkemizi çok daha ileri düzeylere taşıyacaktır. Onlarla ne kadar övünsek azdır.” diye konuştu.
Savunma alanında güçlü ve bağımsız olmayan milletlerin, geleceklerine inançla bakamayacaklarını söz eden Akar, şunları kaydetti:
“Bu anlayışla başlattığınız ve üzerinde hassasiyetle durduğunuz ‘Milli Teknoloji Hamlesi’, egemenlik ve bağımsızlığımız için vazgeçilmez olduğu üzere ülkemizin jeopolitik ve stratejik pozisyonu prestijiyle da elzemdir.
Türkiye artık tüketen değil üreten, ithal eden değil ihraç eden, savunma ve güvenliğini öteki ülkelerin keyfine nazaran değil kendi imkan ve kabiliyetleri ile sağlayan, tıpkı vakitte ürettiği silah sistemleriyle yalnızca kendisinin değil, dost, kardeş ve müttefik ülkelerin de muhtaçlıklarını karşılayan ve memleketler arası alakalarda güç istikrarlarına tesir eden bir özne ülke pozisyonuna gelmiştir. Caydırıcı statümüzü korumak, huzur ve barış ortamını güçlendirerek sürdürülebilir refah artışı sağlamak üzere savunma sanayi teknolojisindeki atılımlarımıza zatı devletlerinin liderliğinde devam edeceğiz.”
