DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrası 3 ay içinde AB’ye vize muafiyeti sağlayacağı istikametindeki açıklamasına ait, “Sayın Kılıçdaroğlu, bu türlü bir kelam mü verdi? Nihayetinde Kılıçdaroğlu buna imza atmayacak, AB karar verecek. 3 ay üzere bir müddette teknik olarak da karar vermesi mümkün değil. İçindeki prosedürler bakımından da. Her hususta olduğu üzere Kılıçdaroğlu boş palavralar atıyor, sloganları atıyor” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, seçim bölgesi Antalya’da basın mensupları ile bir ortaya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Mayıs’ta kente geleceğini belirten Çavuşoğlu, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önündeki mitinge tüm Antalyalıları davet etti.
14 Mayıs seçimleri için Antalya’nın ilçelerini sokak sokak gezdiklerini anlatan Çavuşoğlu, kente son 21 yılda 145 milyar lirayı aşan kamu yatırımları yaptıklarını söyledi. Hem yapılan yatırımlar hem de planladıkları projeler ve maksatlarla ilgili de bilgi veren Çavuşoğlu, “Türkiye’mizi ve Antalya’mızı çok daha ileri taşımak, şahlanış devrimizde dünyanın parlayan yıldızı yapmak için uğraşla gece-gündüz çalışıyoruz. Bu vizyonla çalışırken karşımızda maalesef, yerli ve ulusal şuurla hareket eden bir muhalefeti görememenin de ıstırabı içerisindeyiz. Bizler ‘Türkiye Yüzyılı’nı, milletimizin refah düzeyini artıracak adımları konuşurken; onlar milletine düşman odaklara özgürlük vaatleri veriyor” dedi.MUHALEFETE ELEŞTİRİSaha çalışmalarında gördüğü bir gerçek olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Antalya’da YETERLİ Parti’ye oy vermiş milliyetçi hemşehrilerimiz, CHP’ye oy vermiş devletçi kardeşlerimiz, sırtını terör örgütlerine dayayanlarla oluşturulan bu çıkar masasından çok rahatsız. Bunların hepsi farklı görüşlerde olabilir fakat vatansever beşerler. Birkaç oy alabilmek için sırtını teröristlere, Pensilvanya’ya dayayanlarla ittifak yapmalarından vatandaşlarımızın rahatsız ve huzursuz olduğunu kendi gözlerimle gördüm, kulağımla işittim. Kendi seçmenini görmezlikten gelerek, tüm siyasetlerini casusların tavsiyesiyle, algı oluşturmak üzerine yapanların sonu yeniden hüsran olacaktır. Lakin milletimiz görüyor ve gereken yanıtı inşallah 14 Mayıs’ta da verecektir” diye konuştu.’KİRA FİYATLARI ÖNEMLİ SORUN’Antalya’daki fahiş kira artışlarına ait soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon programında da kentin birinci sorunu olarak kirayı gördüğünü söylediğini belirtti. Çavuşoğlu, fiyatların çok yüksek olduğunu ve herkesi etkilediğini söyledi. Çavuşoğlu, Ukrayna savaşından sonra Antalya’ya gelen Ukrayna ve Rusya vatandaşlarının göçünden bahsederek, bu problemin önemli bir sorun olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Polisler artık Antalya’ya, Alanya’ya gelmek istemiyor. Antalya’ya gelseler bile kiranın düşük olduğu yerlerde misyon yapmak istiyor. Bu sorunu da çözmek bizim vazifemiz. O denli görünüyor ki; mevcut maddeleri biraz daha katılaştırmak lazım. Amerika, Almanya üzere büyük ülkelerde gerçekten kira artışları daha katı. Son vakitlerde fırsatçılık, keyfi davranmalar da var. Sonuç prestijiyle bu yasal bir düzenleme ile çözülebilecek. Öbür taraftan konut arzının da çoğaltılması lazım. Doğal şu an önümüzdeki bir yıl sarsıntı bölgeleri önceliğimiz. Fakat biraz evvel toplu konuta vurgu yaptım. Vurgu yapmamım nedeni de bu kira ve emlak kıymetlerinin yüksek olmasıdır. Toplu konut eliyle Antalya’mıza daha fazla toplumsal konutu, imkanı olmayan vatandaşlarımızın uygun koşullarda alabileceği konutları kazandırmaya devam edeceğiz. Lakin fahiş kira artışı yasal düzenleme ile olur. Bunun sinyalini zati Cumhurbaşkanımız televizyon programında vermiştir.”‘RUM HALKI DESTEKLİYOR’Çavuşoğlu, KKTC’de 40 yılı aşkın müddettir kapalı olan Maraş bölgesinin 2019’da kısmen açılması sonrası bölgede birinci taşınmaz satışının bir Türk iş insanına yapılması ve buna Rum kesitinin dava açmasına yönelik değerlendirmelerde bulundu.Kıbrıs için ortaya koydukları vizyonun meyvelerini almaya başladıklarını belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Yıllardır izolasyonlar, yaptırımlar, ambargolar altında KKTC ve 2004 referandumda ‘evet’ demesine karşın, AB de ‘evet’ denilirse yaptırımlar ve izolasyonların kaldırılacağı kelamı vermesine, referandumla da karar alınmasına karşın; bu karar uygulanmadı. Tam aksisi Rum bölümünü AB’ye aldı. Sonuçta biz de kendi tarihimize bakıyoruz, adımlar atıyoruz. 2004 yılında adadan bir Taşınmaz Mal Kurulu kurdurarak AİHM’nin bunu iç hukuk olarak tanımasını sağladık. Bu komitede doğu, kuzey, güneyde malı kalanlar satmak isterse kıymetini alıyor. Şu an bir Türk kullanıyorsa kıymeti ödeniyor. Mülk vatandaşımıza resmi olarak mahkeme kararıyla da kazandırılmış oluyor. Kapalı Maraş’ı açarken; ‘burada Türklerin ve Rumların malı mülkü var, üçüncü ülke vatandaşlarının, vakıfların, Birleşik Krallık ailesinin de var. Burada bu açılımı görünce, bunlar iki şey yapabilir’ dedik. Buyursunlar, gelsinler. Kendi envanter çalışmasını da yapsınlar, hangi mal ve mülk kime ilişkin, KKTC idaresi altında kullansınlar. Ayrıyeten isteyen malını satabilir, bu taşınmaz bir mal. Hasebiyle artık Rum vatandaşı, bu mallarını kullanmak istiyor. Lakin Rum idaresi bunu engellemeye çalışıyor. Bunu gören Rum vatandaşları da mülklerini satma kararı aldı. Rastgele bir kişinin malına el koyma değil; satmak isteyen olursa bunu almanızda yarar var. Bu manada da Türklerin eline geçmesi işletme bakımından da son derece kıymetli adım. Genel manada bu siyasetleri, Rum idaresi ve AB eleştirse de Rum halkı destekliyor.”‘AZERBAYCAN SON DERECE HAKLI’Azerbaycan’ın, Ermenistan hududunda bir denetim noktası kurmasına yönelik de açıklamalar yapan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Azerbaycan’ın bir önerisi var. Burada bir muahede imzalandı. Değişik projeler hayata geçirilecek, demir yolları, kara yolları. Aslında kuzey koridor alternatif olmaktan çıktığı için Hazar geçişi, doğu, batı, orta koridor çok kritik bir güzergah haline geldi. Ticaret ve güç güzergahı. Burada Ermenistan biraz akıllı olsa bundan faydalanır. Ancak muahedeye karşın bu projelerin hayata geçmesi için mazeretler uyduruyor. Rusya da rahatsız. Zira üçlü imzaladılar. Artık Azerbaycan adaletli bir formda diyor ki; bir taraftan denetim olsun, bir taraftan ulaşım. Ermenistan buna da yanaşmıyor. Ermenistan farklı küçük yolları kullanarak Dağlık Karabağ’a silah, kaçak asker gönderiyor. Münasebetiyle Azerbaycan bunu tespit etti. İHA’lar takip ediyor. Münasebetiyle bu türlü bir denetim noktasını Azerbaycan inşa etti, son derece haklı bir şey. Azerbaycan’ın, Dağlık Karabağ’ın güvenliği açısından da son derece değerlidir. Zira buralar milletlerarası hukuk ve kararlarına nazaran; Azerbaycan’ın toprakları.”‘AB BİZİMLE GÖRÜŞMEKTEN UZAKLAŞTI’Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrası 3 ay içinde AB’ye vize muafiyeti istikametindeki vaatleri sorulan Çavuşoğlu, 2013’teki geri kabul ve vize serbestisiyle ilgili 2023’e gelindiğini, şimdi AB’nin bir adım atmadığını söyledi. Türkiye’nin 72 kriterden 67’sini karşıladığını belirten Çavuşoğlu, “Bunlardan biri de geri kabul mutabakatı. Aslında bunu uygulamaya başladık lakin vize serbestisini geciktirdikleri için bu muahedeyi da askıya aldık, yürürlükten kaldırdık. Sonuçta bunu da eklerseniz; 5 tane. Bunlardan birkaç tanesi hassas hususlar. Terörle uğraş kanunundaki değişiklik, geri kalan 5 kriterden bahsediyoruz. İsimli yardımlaşma, direkt Rum kısmıyla muhatap olacak mıyız, olmayacak mıyız? AB üzerinde de olabilir, hiç sorun değil. Bir tanesi ferdî dataların paylaşımı, bir tanesi siyasetin finansmanı dahil siyasetteki şeffaflık ve bu siyasi partiler kanununu gerektiren bir husus. İnşallah bunu da yeni Meclis çıkartır. Sonuçta son pandemi ile bu kriterleri azaltınca AB, bizimle görüşmekten uzaklaştı, yanaşmıyor. ‘Hadi gelin müzakere edelim’ diyoruz” diye konuştu.’KILIÇDAROĞLU BOŞ PALAVRALAR ATIYOR’Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Sayın Kılıçdaroğlu, bu türlü bir kelam mü verdi? Nihayetinde Kılıçdaroğlu buna imza atmayacak, AB karar verecek. 3 ay üzere bir müddette teknik olarak da karar vermesi mümkün değil. İçindeki prosedürler bakımından da. Her hususta olduğu üzere Kılıçdaroğlu boş palavralar atıyor, sloganları atıyor. 300 milyar da palavra. Göster kardeşim kaynağını, nereden getiriyorsun? Uygun kaidelerde kredi mi, hibe mi, yüzde kaç faizle alacaksın, hangi bankalardan alacaksın? Olur da milletlerarası finans kuruluşlarıyla iş birliği yaparsınız, ne için harcayacaksın, kuralı ne? Bunların hepsinin koşulu var. Mesela sarsıntıyla ilgili hem yardım konferansı oldu hem de bizim bundan sonra finans kuruluşlarından alacağımız krediyle ilgili bir rapor hazırladık. BM kalkınma raporu, Dünya Bankası, AB’nin kendisi ve Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığında bir fon kuruldu. Buraya kurallı gelen şeyler olacak, kimisi hibe, nereye harcanacak? Kimisi de uzun vadeli kredi. Artık bunun müzakereleri yapılıyor. Kim ne kadar taahhütle bulundu, ben de gittim, muhakkak. Ne vakit verecek, nasıl verecek? Bunların bir sürü ayrıntısı var. Bu türlü boş laflarla olmaz.”‘DETAYLARI PAYLAŞIRSA ŞAD OLURUZ’
