Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Öyle bir değişim, dönüşüm gerçekleştiriyoruz ki şu anda, şöyle bir 20-30 yıl ileriye gidip de bugünlere baktığınızı düşünün; güçte yaptığı ataklarla, yüzde yüz dışa bağımlı olan bir ülkeden güç üssü olmayı konuşan bir ülke.” dedi.
Ankara’dan AK Parti milletvekili adayı olarak gösterilen Oktay, Ülke TV’de katıldığı canlı yayında, gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Oktay, muhalefetin rastgele bir dönüşümü ve değişimi sağlamasının mümkün olmadığını, yapabileceği tek değişimin geriye dönük olacağını belirterek, “Biz değişimi esasen gerçekleştiriyoruz. O denli bir değişim, dönüşüm gerçekleştiriyoruz ki şu anda, şöyle bir 20-30 yıl ileriye gidip de bugünlere baktığınızı düşünün; güçte yaptığı ataklarla, yüzde yüz dışa bağımlı olan bir ülkeden güç üssü olmayı konuşan bir ülke.” diye konuştu.
Türkiye’nin gösterdiği tüm gelişimlerin, gençler için çok önemli bir gelecek manası taşıdığını vurgulayan Oktay, “Bu, dışarıya gitmek demek değil, kendi ülkesinde yenilik, inovasyon, gelişme ve dış siyasette bağımsızlık demek.” sözünü kullandı.
Fuat Oktay, Ukrayna-Rusya krizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin her iki taraf ile konuşup barışa katkı sağlayabildiğine ve ekonomi alanında olumlu ataklar yapabildiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Aslında Türkiye bu savaşın bir modülü olabilirdi. Yani bırakın siz iktisatta uyguna gitmeyi, çok daha farklı senaryoları konuşan bir Türkiye olacaktı. Cumhurbaşkanımızın söz ettiği bir şey vardı hatırlarsanız, ‘Savaşmayacağız’ diye üzerine basa basa bütün dünyaya ilan etti ve biz bu seçimde de milletimize çıkıp bunu tabir edeceğiz. Yani ‘Bizi bu savaşın bir modülü yapamayacaksınız. Biz, barışın taraftarı olacağız ve bölgede barışı tesis etmek için tüm gücümüzü seferber edeceğiz. Münasebetiyle bu barışın hakim olması ile alakalı her türlü uğraşımızı sarf edeceğiz’ dedik. İşte bütün dünyanın bildiği üzere, Tahıl Mutabakatı ve dünyanın kıtlıktan kurtulduğu, bir açlıktan kurtulduğu bir 2022-2023. Başka tarafta çok farklı alanlarda da daha berbata gitmesini engelleyici bir istikrar siyaseti… Yani oradaki nükleer tesisler ile alakalı risklerin önlenmesi de dahil. Karadeniz’den geçen gemiler ve bu trafiğin düzenlenmesi boyutunda aldığınızda, apansızın Türkiye bu çatışmanın modülü olabilirdi. O denli bir istikrar ile götürdük ki ve Montrö’nün tüm taraflarına, tüm açıklığı ile tabir edip o denli bir uygulama yaptı ki Türkiye, aslında savaşın değil barışın modülü oldu.”
“7’li, 8’li koalisyonla Türkiye’ye istikrar gelemeyecek”
Mali disiplindeki çalışmalara, taviz vermeden devam edeceklerini belirten Oktay, enflasyonu aşağıya çekecek önlemleri 14 Mayıs’tan sonra çok daha önemli biçimde alacaklarını ve kısa müddette enflasyonu tek haneli sayılara düşüreceklerini söyledi.
Oktay, çalışanların, esnafın ve çiftçinin, enflasyonun altında ezilmemesini sağlayacak her türlü fiyat artışını ve dayanakları verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini anlatarak, temmuz ayında enflasyon ve refah hissesinin maaşlara yansıtılacağını kaydetti.
Ekonomideki istikrarın fakat itimatla sağlanacağını ve seçimi birinci cinste bitirerek yola itimatla devam etmek istediklerini vurgulayan Oktay, “7’li, 8’li koalisyonla Türkiye’ye istikrarın gelemeyeceğini” lisana getirdi.
Oktay, Gabar Dağı’nda günde 100 bin varil petrolün çıkarılacağını, Şırnak’ın, artık kalkınmanın, gelişmenin ve değişimin kenti olduğunu belirterek, “Bu yüz bin ile de bitmeyecek. Bunun devamı gelecek. Birçok bölgelerde çok önemli olumlu geri bildirimler alıyoruz. Hasebiyle bu dediğim öngörü gelecek 10-20 yıla kadar ki bizim amacımız, güçte bağımsız olmak. Savunma endüstrisinde nasıl ki yüzde 15-20’lerden yüzde 80’e geldik. Güçte de birebir şeyi yapacağız. Bu Türkiye’ye farklı bir şey sağlayacak.” kelamlarını sarf etti.
Türkiye’nin birçok kesimde elde edeceği bağımsızlıklar ile dışarıya giden paranın içeride kalacağını ve bunun da vatandaşa yansıyacağını kaydeden Oktay, “Bunun önünü kesmek isteyenler bizim muhalefettekiler değil aslında. Muhalefettekilerin talimat aldıkları, onları masaya oturtan ağababalarının dilek ettikleri şeyler. Bunların da onların talimatlarını uygulamaktan diğer dermanları yok.” görüşünü paylaştı.
“Aynı zihniyet, tıpkı formda devam ediyor”
Geçmişte, Türkiye’nin yerli savunma endüstrisinin gelişiminin engellendiğini, buna bağlı olarak Kıbrıs Barış Harekatı’nda ve terörle uğraşta büyük zahmetler yaşandığını hatırlatan Oktay, muhalefetin, savunma endüstrisi konusunda tarihten ders almadığını söz etti.
Oktay, “Bu da şunu gösteriyor. Birebir zihniyet, birebir biçimde devam ediyor. Vesayet odaklarını oluşturuyorlar. Mandacı, müstemleke ve talimat alan bir zihniyetle kendi ülkesinin, milletinin çıkarları doğrultusunda değil de oburlarının çıkarları doğrultusunda karar verdikleri ve verecekleri için bunların esasen bizim savunma endüstrini bir adım öte götürme bahtları yok. Bu türlü bir gayeleri, bu türlü bir ülküleri olamaz. Yeni sundukları projeler, planlar, programlarda mevcutların önünü keserken, ‘Önünü kesiyorum’ diyemeyeceği için diğer çeşit projeleri getiriyormuş üzere aslında mevcut gelişmenin önünü kesmektir bu.” dedi.
Savunma endüstrisinde elde edilen teknolojiyi sivil alana transfer etmek için çalışmaların yapıldığını aktaran Oktay, sıhhat alanında yakalanan gelişmelerle, bunun bir örneğinin verildiğini anlattı.
Oktay, savunma endüstrisi alanındaki gelişmelerin, yeni bir konsepti beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, havada başlayan insansız araçların karada çok önemli halde ilerleme gösterdiğini, denizde devam ettiğini ve bunun insansız yeni bir savunma konseptini beraberinde getirdiğini vurguladı.
Son üç ayda tamamlanan ve hayata geçirilen projelerin, her bir kesimin önünü açacak, dünya ölçeğinde projeler olduğunu belirten Oktay, “İnşallah 14 Mayıs’ta güzel bir sonuçla, ‘Durmak yok yola devam’ diyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)
